Çocuklar Neden Kickboks Dersi Almalı?

Kickboks Özel Ders İçin Gerekli Malzemeler Nelerdir?

Çocuklar için Kick Boks Özel Dersleri İle Ne kadar Sürede Sonuç Alınır?

Kick Boks Çocuğuma Ne Katacak?

Çocuklar İçin Kick Boks Derslerini Kim Veriyor?

Çocuklar İçin Kick Boks Dersleri Haftada Kaç Gün Olmalı?

The post ÇOCUKLAR İÇİN KICKBOKS appeared first on Go Gym Spor Merkezi.

Pandemi Döneminde Spor Salonu

Pandemi Döneminde Sporun Önemi

The post Pandemi Döneminde Spor appeared first on Go Gym Spor Merkezi.

Merhaba, bugün sizlere kilo kontrolünde neden tartı odaklı davranmamamız gerektiğinden bahsetmek istiyorum. Özellikle spor yapan kişilerde vücut ölçülerinde azalma olsa bile tartıdaki sayı değişmediği için veya tahmin ettiği kadar fazla olmadığı için motivasyon kaybı yaşanabiliyor. Kişi bu durumda spora ara verebiliyor veya zaten hedeflediğim kiloya gelemiyorum diyip süreci sonlandırabiliyor. Oysa burada dikkat etmemiz gereken şey yağ/kas/su oranımız. 

Diyelim ki şok bir diyete başladınız ve yağ su kas fark etmeksizin kayıp sağlıyorsunuz. Kısa vadede bu durum sizi mutlu edebilir fakat kas kütlesinde meydana gelen kayıplar aslında metabolizmanızın yavaşlamasına sebep olacaktır. Diğer yandan kas kütlenizi arttırıp yağ kütlenizi azalttığınız zaman metabolizmanız daha hızlı çalışmaya başlayacak ve uzun vadede daha kolay kilo vermeye başlayacaksınız. Bu sebeple tartıdaki sayıya odaklanmak yerine yağ oranınıza dikkat etmeniz gerekmektedir. http://www.gogym.com.tr/aktiviteler/profesyonel-vucut-analizi

Peki, yağ oranınızı takip edemiyorsanız ne yapmalısınız? O zaman da devreye beden ölçüleri giriyor. Öncelikle doğru ölçüm nasıl yapılmalı bundan bahsedelim. Bel çevrenizi ölçerken belin en dar olduğu kısım olan kaburga kafesinin en alt noktasının tam altından ölçmeniz gerekmektedir. Kadınlarda bel ölçüsünün 80cm, erkeklerde ise 94 cm’in üstünde olması risk faktörü olarak değerlendirilmektedir. Bel ölçüsü kadınlarda 88cm, erkeklerde ise 102cm’in üstüne çıktığında ise yüksek riskli gruba dâhil olunmaktadır.

Bunun yanı sıra bel/kalça oranının erkeklerde 0.95, kadınlarda ise 0.86’dan büyük olması sağlık sorunları ile ilişkilendirilmektedir. İhtiyacınız olan tek şey bir mezura. Sizin de ölçüleriniz normal sınırlar içinde değilse bir uzmana danışmakta fayda var. 

Kilosal olarak hedefinize ulaşmak tabi ki önemli ama unutmayın ki bu süreçte asıl önemli olan nokta sağlığınızı koruyarak hedefinize ulaşabilmeniz. Sağlık ise sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil aynı zamanda bedenen, ruhen ve sosyal yönden de tam bir iyi olma halidir. Çoğu zaman yalnızca bedensel sağlığımıza önem versek de aslında geri kalan kısımlar da bizim için oldukça önemli. Siz de ruhsal sağlığınıza iyi geleceğini düşündüğünüz aktivitelerle destekleyerek bu süreci daha keyifli bir hale getirebilirsiniz. Tartıdaki birkaç rakam için asıl önemli olan noktaları kaçırmaya gerek yok. Hepinize sağlıklı günler dilerim.

Diyetisyen Esra Akbulat

The post Kilo Kontrolü appeared first on Go Gym Spor Merkezi.

The post Yeni Yıl Kararları appeared first on Go Gym Spor Merkezi.

Sağlıklı Kilo Vermek İçin Ne Yapmalıyız?

Günümüzde bir çoğumuzun sorunu olan fazla kilolar ile savaşmada mucize yöntemler aramaktansa dengeli beslenme ve düzenli antrenman yapmayı yaşam şekli haline getirebilsek tüm sorun ortadan kalkacak aslında.

İnternetin kullanım kolaylığı ve her türlü bilgiye (doğru ya da yanlış)  ulaşmadaki kolaylık zaman zaman bizleri yanlış yönlendirebiliyor. Bu nedenle mucize formüller, etkisinin ne olacağını bilmediğimiz tarifler yerine diyetisyenlerimizden, spor eğitmenlerimizden bilgi almamız çok daha doğru olacaktır.

Biz salonumuz bünyesinde çalışan diyetisyenimiz Esra Hanım ve antrenörlerimizden Fatih Hoca’nın tavsiyelerini derleyip sizler için bilgilendirici tavsiye içerikli bir yazı hazırladık.

Zayıflamanın Altın Kuralları

1.Kalori kısıtlaması yapmayın

Almamız gereken enerjinin altında yemek öncelikle hormonsal dengesizliği beraberinde getirir. Hormonlarımızın düzenli çalışabilmesi için öncelikle dengeli ve yeterli beslenmek gerekir.

Kalori kısıtlamak metabolizma hızımızı düşürerek yağ yıkımını yavaşlatır. Bu ileride az yiyerek hatta aynı şekilde beslenerek bile kilo alımına özellikle istenmeyen yağ kazanımına davetiye çıkarmaktadır.

Kalori kısıtlaması aynı zamanda yetersiz ve dengesiz beslenmenin de yolunu açmaktadır. Yetersiz ve dengesiz beslenmek insan metabolizmasının mikroplara karşı direncini azaltır. Hasta olma süreci kolaylaşır ve iyileşme süresi uzar. İş hayatında güçsüzlük, adaptasyon zorluğu, faaliyetlerinde kısıtlamalar ve yaratıcılık gücünde azalma gibi olumsuz etkiler gözlemlenir.

Düşük kalorili diyetler kas hacmini azaltarak metabolizmayı yavaşlatarak olumsuz etkide bulunur.

Özellikle  spor yapanlar için kas kaybı hiç istenmeyen bir olaydır. Bu nedenlerle kalori kısıtlaması yapmamak, en doğru şekilde kilo vermek ve yağ yakmak için bir diyetisyene görünmek gerekmektedir.

2.Duygusal açlık ile başa çıkabiliriz

Duygusal açlık, mide hacminiz dolu olmasına rağmen üzüntü, öfke, stres, can sıkıntısı, yalnızlık gibi sebeplerden dolayı yapay bir açlık hissetme ve aşırı yemek yeme durumudur. Kilo problemlerinin esas nedenlerinden biridir ve mutlaka tespit edilmelidir.

Tok olduğumuz halde, ağız alışkanlığımızdan vazgeçememe durumudur. Böyle durumlarda yani tok olduğumuz halde bir şeyler yeme hissi oluştuğunda o ortamdan uzaklaşarak başka aktiviteler bulmak yardımcı olabilir. Ulaşabileceğimiz yerlerde yüksek kalorili besinler bulundurmamakta önemli bir faktördür. Bu konu ile ilgili sonraki yazılarımda çok daha detaylı paylaşımlarda bulunacağım.

3.Stressiz bir yaşam

Stres durumlarında vücudumuzda kortizol hormon seviyesinde bir yükseliş gözlemlenir. Bunun sonucunda göbek seviyesinde yağ birikimi artar. Aynı zamanda stres durumunda kaçamak yapmak ve daha kalorili besinlere yönelme durumu gözlenmektedir. Stresten kurtulmanın en yöntemi bol bol gülümsemekten geçmektedir.

 4.İyi uyku

Az uyku halinde daha önceki yazılarımda yer verdiğim açlık hormonu ghrelin yükseliş söz konusudur. Aynı zamanda tokluk hormonu olan leptin(peptid yy) az salgılanır. Bunun sonucu olarak daha fazla besin tüketmek ihtiyacı duyarız. Bu nedenlerle kilo artısı gözlemlenir. Yapılan araştırmalarda 7-8.5 saat aralığı normal olarak kabul edilir.

İYİ UYKU İÇİN

• Önceden hazırlık yaparak kendimizi uyumaya alıştırmalıyız
• Duş alarak uykuya geçiş sürecimizi kısaltabiliriz
• Bitki çayları rahat bir uyku hali için katkıda bulunur(melisa çayı)
• Karanlıkta uyumaya çalışın. Işıkların sadece karanlıkta salgılanan melatonin hormonuna olumsuz etkisi vardır. Gece lambası kullanılması zorunluysa zayıf mavi gece ışığı tercih edilmelidir.
• İdeal uyuma sıcaklığı 20 derecedir.
• Kafein uyku düzeninizi bozabilir. Bu yüzden akşam saatleri almamak gerekir.

5.Doğru nefes

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çoğu insan ciğer kapasitesinin 5te 1’ini kullanmaktadır. Nefes olmazsa besinler ulaşması gereken yerlere ulaşamazlar. Bu özellikle antrenman ile kas hacmini geliştirmeyi olumsuz etkilemektedir. Aynı zamanda doğru nefes alıp vermekle diyafram kasını kullanarak karın bölgesinde ki tüm organlara masaj yaparak sinir ve stresten uzaklaştırır. Aynı zamanda sindirim sistemimize katkıda bulunarak kilo kaybına yardımcı olur.

6.Düzenli egzersiz

Düzenli egzersizin hayatımıza sayısız olumlu etkisi bulunmaktadır. Zayıflama ile ilgili en temel görevi ekstra bir enerji sağlayarak daha fazla kalori harcamamıza yardımcı olmasıdır. Egzersizin zayıflama ile ilişkisini önceki yazımda daha detaylı şekilde anlatmıştım. Tekrardan bir göz atmanız sizin için faydalı olacaktır. Hayatımıza ne kadar çok spor katarsanız hedeflerinize ulaşmanız o kadar kolaylaşır.

The post İdeal Kilo İçin Altı Altın Kural appeared first on Go Gym Spor Merkezi.

Sporcularda Temel Beslenme

Sporcu beslenmesi nedir?

Sporcularda yeterli ve dengeli beslenme ile sporcunun maksimum performansa ulaştığı ve başarı garantisi sağladığı gözlenmiştir. Dengesiz ve yetersiz beslenmenin  ise performans düşüklüğü ve sağlık problemlerine neden olduğu yapılan çalışmalarda saptanmıştır.

Beslenme programı hazırlarken, bireylerin boyuna, kilosuna, yaptığı antrenman programına, zaman aralığına, sosyal yaşantısına ve ekonomik durumuna bakılarak bireyin hedefine yönelik( ideal kiloya ulaşma-ideal kiloyu koruma-istenilen vücut ölçülerine ulaşma) uyabileceği bir diyet programı kişiyle birlikte hazırlanmalıdır. İyi beslenen bir sporcunun, kötü beslenen bir sporcuyla kıyaslandığında bazı avantajlara sahip olduğu bilinmektedir. Bu avantajlar;

• Performansı yüksektir,
• Yapılan antrenmanın etkinliği maksimum düzeydedir,
• Üst düzey konsantrasyon ve dikkate sahiptir,
• Hastalık ve sakatlanma oranı düşük, olası sakatlanma du­rumlarında sporcunun kendini toparlama süresi kısadır,
• Büyüme ve gelişmesi beklenen düzeydedir.
• Vücut ağırlığı ve vücut yağı önerilen sınırlarda veya bu sınırlara yakındır.

Sporcu beslenmesinde en önemli hedefler; sporcunun genel sağlığını korumak ve performansını artırmaktır. Bunun için bireyin alması gereken besin miktarları iyi hesap edilip dengeli bir beslenme yöntemi ile hayat standartlarını yükseltilmesi gerekir. Kilolu bireylerin ideal kilosuna ulaşmasında destek vererek, yaptıkları hataların önüne geçilmeli ve kötü alışkanlıkları yenilmelidir. Yapılan en büyük hatalardan biri yanlış besinleri tüketmektedir. Yükte hafif fakat kalorisi çok yüksek olan ürünlerden uzak durmak gerekir. Bir başka hata da kendimizi aç bırakarak zayıflamayı düşünmektir. Bunun yerine daha sık ve az ölçülerde beslenmek en doğru yöntemdir. Hataları önlemek için atılması gereken adımların temelinde alışveriş gelmektedir. Evimize giren her ürün tüketilmek üzere girer. Bu nedenle alışveriş yaparken ihtiyaçlarımız doğrultusunda bir liste yapıp alışveriş yapılarak markete gidilmelidir. Karnımız aç iken, uykusuz iken, halsiz, yorgun isek alışveriş yapılmamalıdır. Yapılan araştırmalarda uykusuz ve yorgun bireylerin daha kalorili ve sağlıksız besinlere yöneldiği saptanmıştır. Uykusunu tam olarak almış ve dinlenmiş olarak alışveriş yapan bireylerin daha az kalorili ve sağlıklı besinlere yöneldiği gözlenmiştir. Bu konuda dikkatli olup evimize girmeyen hiçbir ürünün tüketilmeyeceğini unutmamamız gerekir. Hayatımızın artık büyük bir bölümü ev dışında geçmektedir. Bu nedenle okulda, iş yerinde, alışveriş merkezinde ve dışarda olanlar için de birkaç noktayı belirtmeyi gerekli gördüm.             Günümüzde artık sağlıksız ve kalorili besinlere ulaşmanın kolay olduğu gibi sağlıklı ve faydalı besinlere ulaşmanın da zor olduğunu düşünmüyorum. Okulda yoğurt, meyve, kuru meyveler veya kuruyemişler bulmanın zor olacağını düşünmüyorum. İş yerinde salata menüleri tercih edilebilir veya haşlanmış ve fırınlanmış et,tavuk,balık tercih edilebilir. Dışarda veya alışveriş merkezlerinde ise yakınlarında ki marketlerden alınacak probiyotikli yoğurtlar, birkaç adet galeta  veya meyve tüketilecek ve kolay ulaşılabilecek besinlerdir. Arkadaşlarımız pizza hamburger yerken biz bunları mı tüketeceğiz demeyelim lütfen. Biz öncü ve örnek olmalıyız ki değişimi fark ettirelim.

Herkesin yaptığı doğru olduğu anlamına gelmez. Biz doğruyu bilip hayatımıza ve geleceğimize güzel gözlerle bakalım.

Sağlıklı kalın.

Diyetisyen Volkan GÜLMÜŞ

The post Sporcularda Temel Beslenme appeared first on Go Gym Spor Merkezi.

Açlık bastırıcı hormonu artırmak için birçok faktör vardır. Bunlardan birkaçı probiyotik içeren besinlerden beslenmek, posalı besinleri tüketmek ve konumuz olan düzenli egzersiz. Yapılan araştırmada düzenli ve doğru egzersizin açlık bastırıcı hormonu artırdığı gözlenmiştir. Aynı zamanda hormon salınımını ve enerji tüketimini arttırdığı için hedeflenen ideal kiloya ulaşmada büyük avantaj sağlamaktadır. Yakılan enerji yapılan spora göre değişiklik göstermektedir. Fakat her türlü egzersiz sonrası kasların çalışma mekanizması devam ettiği için enerji harcamasının normal dinlenmeye göre artış gösterdiği gözlenmiştir.

Spor yaparken hedefimiz yağ yakımı ve kas kazanımıdır. Bunun için spor öncesi ve sonrası beslenmemize dikkat etmemiz gerekmektedir. Bütün öğünleri hesaba katarak sporcular için beslenme programı hazırlanmalı ve yetkili, bilgili kişilerden ( diyetisyen) destek alınmalıdır. Spor salonunda verimli zaman geçirmek için bir antrenör ve diyetisyen eşliğinde “doğru spor doğru beslenme” bilinciyle hareket etmek gerekir. Diyetisyen ile birlikte hazırlanan diyet programı ve iletişim içinde bulunduğu antrenör ile bölgesel olarak yağlanma durumunun kritiğini yapıp egzersiz programı hazırlanır. Aksi takdirde yapılan sporda istenmeyen kas kayıpları ve yağ alımları ile karşı karşıya gelinmektedir. Bu durumda kişinin bireysel ölçümlerde kilo kaybettiğini düşünerek sevinci artar fakat bu kesinlikle istenmeyen bir durumdur. Kas kaybıyla vücudun enerji yakma kapasitesi azalmakta ve metabolizma yaşı artmaktadır. Bu da yağ yıkımını azaltmaktadır. Artan yağ oranı yine aynı şekilde metabolizma çalışma fonksiyonunu azaltmaktadır ve birçok hastalığa öncülük etmektedir.

Sonuç olarak düzenli ve sağlıklı bir yaşam için hayatımıza düzenli beslenmeyi ve sporu dahil etmek gerekmektedir. Bu konularda eğitim almış bilgili kişilerle çalışmanızı tavsiye ederim. Hepinize bilinçli sporlar sağlıklı besinler diliyorum.

Diyetisyen Volkan GÜLMÜŞ

Kaynakça

David Stensel, Ph.D., is an exercise physiologist working at Loughborough University, Leicestershire, United Kingdom.
Kevin Deighton, Ph.D., is a senior lecturer in sport and exercise nutrition at Leeds Beckett University, Leeds, United KingdomKaynakçaDavid Stensel, Ph.D., is an exercise physiologist working at Loughborough University, Leicestershire, United Kingdom.

Kevin Deighton, Ph.D., is a senior lecturer in sport and exercise nutrition at Leeds Beckett University, Leeds, United Kingdom.

The post    Egzersizin İştah Üzerine Etkisi appeared first on Go Gym Spor Merkezi.

Stresle Mücadele

Stresin  bedenimizin bağışıklık sistemi üzerinde doğrudan olumsuz bir etkisi vardır. Bağışıklık sistemi, bedenin dinlenme ve uyku durumundaki işlevlerini kontrol eden parasempatik sinir sistemi altında daha iyi çalışır. Oysa stres sempatik sinir sistemini uyararak genel uyum sendromunu devreye sokar. Stres altında böbreküstü bezleri gittikçe daha fazla hormon salgılarken, bu kimyasal  değişiklikler beyaz kan hücrelerinin üretimini engeller. Bu bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını önleyerek bedeni enfeksiyon ve hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirir.

Strese karşı nasıl dayanıklı olunur?

Yaşlanma ve hastalanma nedenlerinin başında stres gelmektedir. Kronik stres yüklenilmeleri, böbreküstü bezleri uyararak gittikçe daha yüksek kortizol salgılanmasına neden olur. Kortizol hafızamızdaki bilinç merkezine zararlı bir şeklide etki eder. Sinir hücrelerini harap eder. Bunun sonucunda depresyon, hafıza kaybı enerji azalması, uyku bozukluğu ortaya çıkar.

Stresle başa çıkmak için tavsiyeler

Sağlıklı olmak için kronik stresten uzak bir hayat yaşamalıyız. Ancak hastalık belirtileri ve şikayetleri baş gösterdiğinde sağlığın yaşam içindeki en değerli varlık olduğunun farkına varılır..

Bilimsel görüşlere göre sağlıklı kalmanın yolu hastalığı yaratan unsurlardan kaçınmakla mümkündür.

Bu tavsiye size bireysel sağlık ve fitness programı konusunda yöntem ve yardımlar sunarak vücut ve ruh verimliliğini arttırabilmeniz ve stresten nasıl uzak durmanız gerektiği konusunda siz yardımcı olacaktır.

Düzenli egzersiz yapmak bedensel faaliyeti tamamlayıcı bir unsurdur.

Egzersiz yapmak için maraton koşucusu olmanıza gerek yok. Tempoya yönelik spor türleri örneğin yürüyüş, yüzme, fitness bisiklet gibi sporlarla gerekli bedensel aktiviteleri sağlayabiliriz. Haftada en az yarım saatlik periyotlarla 3-4 seanslık aktiviteler planlamalısınız. Ruhunuzu dinlendirmek ve meditasyon amaçlı yoga, bedeninizi güçlendirmek amaçlı pilates, stres hormonunu minimuma indirmek için dans. Hangi spor dalları size daha cazip geliyorsa…

Stresi azaltmak için bazı öneriler;

• Çalışma gününüze limitler koyun ve bu limitlere uyun.
• Gün içinde çalışmalarınıza zaman zaman ara verin ve eğer mümkünse temiz havaya çıkın.
• Egzersiz yapmayı rutin bir hale getirin.
• Mutlaka bedensel bir aktivite yapın.
• Asansöre binmek yerine merdiven çıkmayı tercih edin.
• Esnek olun, gerilim ve şiddetten sakının.
• Doğal yiyecekleri yemeyi bir alışkanlık haline getirin.
• Rafine şeker ve kafeinli içeceklerden uzak durun.
• Gerginleştiğinizi hissettiğiniz anda size huzur veren bir müzik dinleyin.
• Gülmeyi unutmayın.
• Dost ve arkadaşlarınızla sohbet edin dertlerinizi sevinçlerinizi paylaşın.

The post Stresle Mücadeleyi Keşfet appeared first on Go Gym Spor Merkezi.

Cimnastik mi yoksa Jimnastik mi?

Herkesin merak ettiği, kafasının karıştığı sorulardan birisi Cimnastik mi? Yoksa doğru olan Jimnastik mi tartışması.

İşte buna bir açıklık getirmek maksadıyla bu yazıyı yazma kararı aldım. Go Gym Çekmeköy Bünyesinde Çocuk Cimnastik dersleri verilmektedir. Siz değerli velilerimizi ve öğrencilerimizi aydınlatmak adına bir blog yazısı düzenledim umarım beğenirsiniz.

Öncelikle gymnastique Fransızca kökenli bir sözcüktür.

Cimnastik ülkemizde Galatasaray Melteb-i Sultanisi’nin kuruluşuyla başlamıştır. Ülkemize Modern Cimnastiği getiren isim Monsieur Curel’dir.

Bunun ardından 1957 yılında Türkiye Cimnastik Federasyonu kurulmuştur.

Daha sonra 1960 yılında Uluslararası Cimnastik Federasyonuna (FIG) kabul edilmiştir

Fransızca’da “Jimnastik”,  “Gy” harfi olarak girmiştir . J harfinin alfabemize sonradan girmesi ve çok az kelime bulunması 1960’larda   C hafinin daha doğru olacağını düşündürmüş Necmettin Erbakan ve yönetimi  bunun doğru olduğu kanısına varmışlardır . O dönemde TDK’nın yeterince hızlı çalışmaması ve güncellenebilir olması bu karara varmalarını sağlamıştır.

BJK (Beşiktaş Jimnastik Kulübü) ‘nü örnek almama sebepleri ise 1903 yani Cumhuriyetten önce kurulmuş olmasıdır.

Branş hakkında bilgi verirken “Jimnastik”, Federasyon ve yazışmalar İçin ise “Cimnastik”şeklinde kullanılması daha doğrudur.

TDK’da ise arama yaptığımızda Jimnastik bu şekilde karşımıza çıkmaktadır;

jimnastik  -ği

isim, spor  Fransızca gymnastique

1. isim, spor Vücudu çevikleştirmek ve güçlendirmek için yapılan alıştırmaların tümü, idman, kültürfizik
2. Erkeklerde, yer alıştırmaları, barparalel, barfiks, halkalar ve kulplu beygir; kadınlarda yer alıştırmaları, eşit olmayan çubuklar, barfiks, denge kalası alıştırmalarını içeren yarışma disiplini

Kaynaklar

www.tdk.gov.tr

www.Besyocuyuz.com

The post Cimnastik mi? Jimnastik mi? appeared first on Go Gym Spor Merkezi.

Mevsim Koşulları ve Spor

Kış Aylarında Spor Yapmak

Özellikle kış aylarında artış gösteren hastalıklar en çok şüphesiz çocukları etkilemektedir. Çocuklar toplum içine girdikleri ilk yıl; kreş, ilkokul birinci sınıfta sık enfeksiyon geçirme riski ile karşı karşıya kalır. Bu çocukların bağışıklık sistemleri toplumsal kaynaklı enfeksiyon faktörlerine hazırlıklı değildir. Ancak ebeveynleri olarak onları evden dışarı çıkarmayarak korumanız mümkün olmayacağı gibi ne de olsa hastalanacak deyip AVM gibi çok kalabalık ortamlara da sokmanız doğru değil. Sadece avm değil tüm kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak kalınmalı çünkü kendinizi ve çocuklarınızı korumak istediğiniz hastalıkların bulaşma yolu maalesef ki hava yolu ile oluyor. Hastalık yapan bakteri ve virüslerin havaya nefes, öksürme ve hapşırma yoluyla karıştığı ve aynı ortamda havayı teneffüs eden bireylerin kolayca hastalığa yakalanabilecek olması gerçeği bizi kapalı ortamlardan uzak tutmalı. Doktorların hastalığa yakalanmamak için yapılmasını tavsiye ettikleri en önemli şey kişisel temizlikten sonra bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi.
Burada çocuklarınızın bağışıklık sistemlerini güçlendirmek için yapılabilecek temel yöntemleri paylaşıyoruz.
Bunlardan bazıları;
Sağlıklı beslenme; çocuğun her besin grubundan dengeli bir şekilde beslenmesi, abur cubur ve fast food tarzı gıdalardan uzak durması gerekmektedir.
Düzenli ve yeterli uyku; çocukların gün içinde en az 8 saat kaliteli uyku uyuması güçlü bir bağışıklık sistemi için olmazsa olmazlardandır.
Aktif yaşam tarzı; hareketli çocuk sağlıklı kalır. Çocukların bitmek bilmeyen enerjileri doğru fiziksel aktivitelerle desteklenmelidir.
Düzenli spor yapmanın bağışıklık sistemi üzerine olumlu etkisi olduğu yapılan araştırmalarla ortaya çıkmıştır. Bu nedenle enfeksiyon ve mikropların en çok görüldüğü kış aylarında spora ara vermek yerine düzenli spor yapmaya devam edilmelidir. Cimnastik eğitmenimiz Cemal Can Çakır, öğrenci velilerine özellikle bu aylarda kesintisiz çocukları spora devam ettirmeleri yönünde tavsiyelerde bulunmakta. Ve uygun havalandırma tertibatının bulunduğu bir ortamda antrenman yapan çocukların annelerin tedirgin olduğu terleyerek hasta olmak sorununa maruz kalmayacaklarını da ekliyor. Antrenman sonrasında hava koşullarına uygun giyinen çocukların sağlıkla enerjilerini atmış, toksinlerden arınmış bir şekilde günlerine devam edeceği de eğitmenimizin savunduğu görüşlerden.

Sizler de bu soğuk kış günlerinde çocuklarınızı kapalı ve kalabalık alışveriş merkezleri yerine enerjilerini uygun şekilde atabilecekleri ve yaşıtlarıyla verimli vakit geçirebilecekleri spor salonlarına götürebilirsiniz. Tek yapmanız gereken doğru spor merkezine karar vermek. Daha öncede değindiğimiz gibi (özellikle bu aylarda) seçim yaparken dikkat etmeniz gerekenlerden bazıları; çocukların spor yaptıkları alanın ferah, hijyenik ve havalandırma tertibatının profesyonel olması.

The post Mevsim Koşulları ve Spor appeared first on Go Gym Spor Merkezi.